Farkında olmayabilirsiniz ama gün içinde en çok duyduğunuz ses, dış seslerden ziyade sizin kendinize hitap ettiğiniz iç ses… İç sesinizin çevrenizdeki dünyayı anlamlandırma ve iç benliğinizle iletişim kurma şekli dış dünyayı algılayış şeklinde önemli rol oynuyor. Öyle ki kendinize ne söylerseniz farkında olmadan ona inanırsınız. Negatif olan iç sesimizi pozitife çevirmek için neler yapmalıyız?
Düşünce kalıplarınızı not edin
Değişime doğru ilk adım, sorunun daha fazla farkına varmaktır. Muhtemelen kafanızda ne sıklıkla olumsuz şeyler söylediğinizin veya bunun olayları algılayış şeklinizi ne kadar etkilediğinin farkında değilsinizdir. İster yanınızda bir günlük taşıyın ve kendiniz hakkında düşündüğünüz olumsuz yorumları not edin, ister günün sonunda düşüncelerinizin genel bir özetini yazın. Düşünce şeklinizi anlamak için günlük tutmak kendiniz hakkında daha fazla fikir sahibi olmanıza olanak sağlarken, çoğu zaman aslı bile olmayan düşünce kalıplarını fark edip terk etmenizi sağlar.
Düşünceyi dur’durma
Zihninizde olumsuz bir şey söylediğinizi fark ettiğinizde, akışın ortasında kendi kendinize “dur” diyerek düşüncenizi durdurabilirsiniz. Bunu yüksek sesle söylemek daha güçlü olacaktır. Buna rağmen düşünmeye devam ettiğinizde o düşünce kalıpları sizin değil, siz yetişirken biliçaltınıza işlenen çevrenizin sesidir. Böyle durumlarda; bu düşünce kime ait? Sorusu kendimize dair ön yargılarımızın gerçek sahibi hakkında daha net bir bilgi verebilir.
Lastik bant takma
Bir başka terapötik numara, bileğinizin etrafında bir lastik bantla dolaşmaktır. Negatif iç konuşmayı fark ettiğinizde, bandı cildinizden çekin ve geri çekilmesine izin verin. Biraz acıtacak ve hem düşüncelerinizden daha fazla haberdar olmanızı sağlayacak hem de onları durdurmanıza yardımcı olacak. Bir lastikle dolaşmak istemiyorsanız, düşüncelerinize de kendiliğinden dikkat etmek zorunda kalacaksınız.
Şefkat dili
Kendinize dair kullandığınız konuşma dilinin şefkat içerip içermediğini kontrol edin. İçinizde her zaman şefkat bekleyen bir çocuk olduğunu unutmayıp o cümlelerin içindeki kelimeleri daha fazla anlayış içerenlerle değiştirin. Günün sonunda çevrenizden beklediğiniz şefkati önce siz kendinize sunarsanız olayları algılayış şekliniz de daha farklı olacaktır.
Kendi sesinizi nasıl duymak istiyorsanız; öncelikle kendinizle kurduğunuz iletişimi fark etmeli; içinizdeki sesleri yönetmeyi öğrenmelisiniz. Bu konuda kendi denemeleriniz yetersiz kalıyorsa profesyonellerden yardım alabilir; yaşam koçlarıyla düzenli seanslar aracılığıyla kendinizle yeni baştan bir iletişim kurabilirsiniz. Kendinizle iletişiminiz değiştiğinde domino etkisi gibi hayatınızdaki her şeyle iletişiminizin de değiştiğini fark edeceksiniz.
Yüzyıllar öncesinden tasavvuf ve edebiyat büyüklerinden Şeyh Galib’e hak vermemek elde değil:
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen”
(Kendine saygıyla bak, çünkü âlemin özü sensin. Sen, kâinatın göz bebeği olan insansın!)