Dergiyi oku
Pilates Life
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Egzersiz
  • Sağlık
  • Dosya
  • Beslenme
  • Farkındalık
  • Haberler
Pilates Life
No Result
View All Result
Ana Sayfa Beslenme

Osteoporozda beslenme tedavisi

Doğru beslenme şekliyle osteoporoza karşı önleminizi alabilirsiniz.

Ayça Parlakyiğit Yazı: Ayça Parlakyiğit
25 Mayıs 2022
Kategori: Beslenme
Facebook'ta paylaşTwitter'da paylaşWhatsApp ile paylaş

Kemik gelişimi anne karnında başlayıp büyümenin tamamlandığı 25 yaşına kadar devam eder. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde kemik yapımı çok hızlıdır. Bu dönemde yetersiz ve dengesiz beslenme, kemik kütlesinin yetersiz ve kemik yapılarını daha zayıf kalmasına yol açabilir. Beslenmeyle kemik sağlığı arasındaki bu güçlü ilişkiyi beraber inceleyelim.

Yapılan çalışmalarda kadınlarda 30- 35 yaşından sonra vücuttaki yapım ve yıkım dengesinin bozulduğu, yıkımın öne geçmeye başladığı ve her yıl yaklaşık %0,1 oranında kemik mineral yoğunluğunun kaybedildiği gözlendi. Yaşlanmanın bir sonucu olarak her yıl artan kayıplarla 50 yaş üzerindeki her 3 kadından ve 5 erkekten biri osteoporoz riskiyle karşı karşıya.

Osteoporoz nedir?

Halk arasında “kemik erimesi” olarak da bilinen osteoporoz, kemik mineral yoğunluğu ve dokusundaki bozulmaya bağlı bir iskelet sistemi hastalığıdır. Bu hastalığa sahip bireylerde en ufak bir düşmeyle kemikte hasar ve kırılmalar görülebilir. Ülkemizde önde gelen ölüm nedenleri arasında kalp-damar hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü sırada osteoporoza bağlı kalça kırıkları geliyor. Prevelansı ise %24-25 civarında. Osteoporoz özellikle kadınlarda menopoz dönemi ve sonrasında, yaşlı kadınlarda daha çok kemik kırılmalarıyla kendini gösteren bir hastalık.

Risk grupları içindeyseniz dikkat edin

Osteoporozla karşılaşma riski her geçen gün artıyor. Buna paralel olarak bilinçlenmenin de artması gerekiyor. Osteoporozun risk faktörleri arasında genetik ve geçmişe dönük faktörler de olduğu için onları değiştiremeyiz ama günlük beslenme alışkanlıklarımızda yapacağımız değişikliklerle daha kaliteli bir yaşam sürmek elimizde.

Değişime pek açık olmayan genetik ve çevresel faktörler arasında 50 yaşın üstünde olmak, menopoz dönemi ve sonrası, erkeklerde testosteron seviyesinin azalması, yüksek doğurganlık, zayıf olmak, genetik yatkınlık ve 40 yaştan sonra kırık öyküsü sayılabilir.

Alacağınız önlemlerle değişebilen risk faktörleri ise kalsiyum kaynağı olan süt grubundan yetersiz beslenmek, D vitamini eksikliği, yetersiz protein alımı, aşırı tuz tüketimi, sigara içme ve hareketsiz bir yaşam.

Osteoporozun özellikle kalsiyum ve D vitaminiyle doğrudan ilişkili olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Saydığımız risk faktörlerinin birini veya birkaçını taşıyorsanız beslenme adına alacağınız önlemlerle osteoporoz hastalığının önüne geçme şansınızı artırabilirsiniz.

Kemikler için kalsiyumun önemi

Vücudumuzda depolanan kalsiyumun neredeyse tamamı kemiklerde bulunur. Bu sebeple alınacak ilk önlemlerden biri gün içinde yeterli kalsiyum almaktır. Özellikle kadınlarda menopoz dönemiyle beraber, ilerleyen yaşlarda azalan kemik yoğunluğu sebebiyle kalsiyum ihtiyacı artar. Kadınların günlük diyetlerinin incelendiği bir çalışmada kadınların sadece %21’inin yeterli miktarda kalsiyum aldığı görülmüştür.

Kalsiyumla kemiklerinizi güçlendirin

Yetişkin bir bireyin alması gereken günlük kalsiyum miktarı 1.000 mg, menopoz dönemi ve 50 yaş üzerinde ise 1.200-1.300 mg’dır.
1 su bardağı (200 ml) sütte ve yaklaşık iki dilim peynirde yaklaşık 250 mg kalsiyum bulunur.

Sütteki laktoza karşı bir hassasiyetiniz veya intoleransınız varsa süt yerine yoğurt, ayran, kefir de tüketebilirsiniz. Her bireyin gün içinde 2 bardak süt/yoğurt/kefir tüketmesi gerekli. Buna ek olarak kalsiyum bakımından zengin olan koyu yeşil yapraklı sebzeler ve ceviz, badem gibi yağlı tohumlar da günlük beslenmeye eklenmeli. Kalsiyumla kemik gelişimi arasındaki ilişki oldukça belirgin. Bu yüzden çocukluk çağından itibaren kalsiyum açısından zengin beslenmek, ileri yaşlarda kemik sağlığımız için yapılabilecek en güzel yatırımlardan biridir.

Güneşin tadını çıkararak D vitamini depolayın

Sağlıklı bir iskelet sistemi için diğer önemli ihtiyaç da D vitamini. Özellikle kış aylarında güneşin etkisinin azalmasıyla D vitamini yetersizliği çok sık görülüyor. Günlük D vitamini ihtiyacının %10’u besinlerden, kalan %90’ı ise güneş ışınlarından karşılanır.

D vitamini bakımından zengin yumurta sarısı, yağlı balıklar ve tereyağı gibi besinleri günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz ama sadece beslenme yetersiz kalır. D vitamini için güneş ışınlarına oldukça fazla iş düşüyor. Güneşten gelen ultraviyole ışınlar önce deriye, oradan da karaciğere geçip vücutta kullanılabilir bir forma kavuşur. Kışın hem daha kapalı giyindiğimiz hem de güneş ışınları dik açıyla gelmediği için güneş yetersiz kalır. Hem beslenme yoluyla hem de haftada en az iki kere 10-15 dakika güneş ışınlarının alınmasıyla vücutta günlük gereksinimi karşılayacak kadar D vitamini sentezi yapılabilir. Yoğun iş temposu veya herhangi bir nedenden dolayı gün içinde bu güneşi alamıyorsanız D vitamini eksikliğiniz olup olmadığını bir kan tahliliyle öğrenebilirsiniz. Eksikliğiniz varsa doktorunuzun tavsiyesiyle takviye kullanmanız gerekebilir.

Aşırı tuz tüketirseniz vücuttan kalsiyum atımı artar

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre gün içinde alınması gereken tuz miktarı 5-6 gram. Ülkemizdeki tuz tüketimi ise ortalama 18-20 gram, yani olması gerekenin neredeyse 3 katı. Bu tüketim başta hipertansiyon olmak üzere kronik hastalıklara davetiye çıkarırken, onlar kadar bilinmeyen osteoporoz hastalığıyla da yakından ilişkili. Gereğinden fazla tuz tüketimiyle vücuttan kalsiyum atımı artar. Yani vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kalsiyumu fazla tuz tüketimi nedeniyle kaybedebiliriz. Yapılan bir çalışmada günde 16 gramdan fazla tuz tüketen bireylerde kemik yoğunluğunun azalma riskinin 3,4 kat arttığı bulundu. Çalışmalar da gösteriyor ki gün içinde tüketilen tuz miktarına dikkat edilmeli.

Tuzu azaltmaya ilk olarak masadaki tuzu kaldırmakla başlayabilirsiniz. Evde yemekleri kendiniz yapıyorsanız eklediğiniz tuza daha da dikkat etmelisiniz. Farkında olmadan yemeğin tadına bakmadan tuz ekliyorsanız önce tadına bakmayı alışkanlık haline getirin. Tuz açısından zengin besinler de var ve bu besinleri fazla tüketirseniz ihtiyacınızdan fazla tuz almış olursunuz. Bu besinler arasında turşu, salamura gıdalar, tuzlu krakerler, işlenmiş et ürünleri (sucuk, salam vb.), tuzla kavrulmuş yağlı tohumlar ve ev salçası sayılabilir. Bu besinlerinin tüketim sıklığına dikkat etmelisiniz.

Osteoporoz, dikkat edilmezse daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Osteoporozdan korunmak için yeterli ve dengeli beslenme büyük önem taşıyor. Süt ve süt ürünleri, et-peynir-yumurta grubu, sebze ve meyveler, kuru baklagiller, ekmek ve tahıl gruplarından dengeli bir beslenmeyle çeşitliliği sağlamak önemli. Hayat koşulları sedanter bir yaşam sürmeye meyilli hale geliyoruz ama gün içindeki hareketi artırmak zorundayız. Gün içerisinde kalsiyum açısından yetersiz beslendiğinizi fark ettiyseniz kalsiyum kaynaklarına yönelmeli, vakit buldukça güneşle D vitamini ihtiyacını karşılamalısınız. Kalsiyum ve D vitaminine ek olarak protein içerikli besinlerin de kemik sağlığı ve gücünün korunmasında yeri büyük. Yapılan çalışmalarda da görüldüğü gibi, beslenme ile osteoporoz hastalığı arasında yakın ilişki var. Çocukluktan itibaren yeterli ve dengeli bir beslenme ile hayat boyu kaliteli yaşamak mümkün. Kısa süreli ve geçici önlemler almak yerine bunları alışkanlık haline getirip ömür boyu sürdürmeliyiz. Vücudumuz en güzel kıyafetimiz ve ona en iyi bakacak kişi de bizleriz.

Paylaş3Tweetle2Gönder
Ayça Parlakyiğit

Ayça Parlakyiğit

Diyetisyen

İlginizi çekebilir

Polikistik over sendromu ve beslenme
Beslenme

Polikistik over sendromu ve beslenme

7 Mayıs 2022
Doğadan gelen şifa: ıhlamur
Beslenme

Doğadan gelen şifa: ıhlamur

8 Nisan 2022
Doğadan gelen performans artırıcı: nitrat
Beslenme

Doğadan gelen performans artırıcı: nitrat

27 Mart 2022
Sporcularda uyku düzeni ve beslenme
Beslenme

Sporcularda uyku düzeni ve beslenme

8 Mart 2022
Hindistancevizi yağının faydaları
Beslenme

Hindistancevizi yağının faydaları

3 Mart 2022
Ne kadar şeker tüketmeli?
Beslenme

Ne kadar şeker tüketmeli?

23 Şubat 2022

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editörün Seçtikleri

Sandalyeyle bütün vücudu çalıştırın!

Sandalyeyle bütün vücudu çalıştırın!

2 Şubat 2022
Mevsiminde beslenin, gezegeni koruyun

Mevsiminde beslenin, gezegeni koruyun

14 Nisan 2022

Son Yazılar

Kök hücre tedavisi yaşlılığa meydan okuyor

Kök hücre tedavisi yaşlılığa meydan okuyor

7 Aralık 2022
adidas’ın yeni HIIT koleksiyonu hazır

adidas’ın yeni HIIT koleksiyonu hazır

21 Eylül 2022
Tek dokunuşla evde köpüklü kahve

Tek dokunuşla evde köpüklü kahve

17 Ağustos 2022
Pilates Life

© 2022, Hayalet Stüdyo

Navigasyon

  • Pilates Life Hakkında
  • İletişim ve Künye

Bizi takip edin

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Egzersiz
  • Sağlık
  • Dosya
  • Beslenme
  • Farkındalık
  • Haberler

© 2022, Hayalet Stüdyo