Yazı: 15:46 Haberler

Bitki çaylarını tüketirken dikkat: Fayda yerine zarar vermesin

Kış aylarında artan soğuk hava, kapalı alanlarda geçirilen sürenin uzaması ve enfeksiyonların daha hızlı yayılması vücudu desteğe ihtiyaç duyan bir kış bahçesine dönüştürüyor. Bu dönemde bitki çaylarının hem iç ısıtan hem de destekleyici bir seçenek olarak daha sık tercih edildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, önemli uyarılarda bulunuyor.

Her doğal üründe olduğu gibi bitki çaylarının da doğru seçildiğinde, ölçülü tüketildiğinde ve bireyin sağlık durumuyla uyumlu olduğunda fayda sağladığını vurgulayan Derya Eren, bilinçli tüketimin bu aromatik desteği güvenli ve sürdürülebilir bir günlük rutine dönüştürdüğünü söylüyor.

Doğru demleme yöntemleri ve ilaç etkileşimleri

Bitki çaylarında hem içeriğin ne olduğu hem de kimin tarafından, nasıl tüketildiğinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Eren, 10 dakikadan fazla kaynatılan bazı bitkilerde etkin bileşenlerin bozulabildiğini ya da acı bileşiklerin suya geçebildiğini belirtiyor. Doğru yöntemin, kaynar suyun üzerine bitkinin eklenmesi ve 5-8 dakika demlenmesi olduğunu ifade ediyor.

Ayrıca bitki çaylarının bazı ilaçlarla etkileşime girebileceğine değinen Derya Eren; zencefil ve sarı kantaronun kan sulandırıcılarla risk oluşturabildiğini, ekinezyanın bazı ilaçların düzeylerini etkileyebildiğini, adaçayının ise tansiyon ve hormon metabolizması üzerinde etkili olabildiğini söylüyor. Bu nedenle hamilelerin, emziren annelerin, kronik hastalığı olanların ve düzenli ilaç kullanan kişilerin bitki çayı tüketmeden önce mutlaka bir uzmana danışması gerekiyor.

Bitki çayları tek başına koruyucu değildir

Bitki çaylarının; bitkilerin yaprak, çiçek, kabuk veya köklerinin sıcak suda bekletilmesiyle hazırlanan fonksiyonel içecekler olduğunu belirten Eren, kış aylarında bağışıklığını desteklemek isteyenler için bu çayların yardımcı bir araç olabileceğini ifade ediyor. Özellikle ıhlamur, kuşburnu, zencefil-limon kombinasyonu ve rezene gibi antioksidan ve uçucu yağlar açısından zengin bitkiler, sıvı alımını destekleyerek genel iyilik hâlini artırıyor.

Ancak bitki çaylarının sadece birer destek kuvvet olduğu ve hastalıklara karşı hiçbir zaman tek başına koruyucu olamayacakları unutulmamalıdır. Bağışıklık sisteminin en güçlü destekçilerinin düzenli uyku, yeterli protein alımı, probiyotiklerden zengin beslenme, hareket ve stres yönetimi olduğu vurgulanıyor.

Hangi bitki çayı neye iyi geliyor?

Kış aylarında en sık tercih edilen bitki çayları arasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu, papatya, zencefil, ekinezya ve zerdeçal yer alıyor. Bu çayların her birinin farklı fitokimyasallar içerdiğini ve vücutta farklı süreçleri destekleyebildiğini belirten Eren, öne çıkan faydaları şöyle sıralıyor:

  • Kuşburnu: Yüksek C vitamini ve polifenol içeriğiyle antioksidan kapasiteye katkı sağlar.
  • Zencefil: Bulantıyı azaltıcı ve hafif antiinflamatuvar etkileriyle bilinir.
  • Adaçayı: İçindeki uçucu yağlar boğaz rahatlığını destekler.
  • Papatya: Uyku kalitesine katkı sağlayabildiğini gösteren çalışmalarla öne çıkar.
  • Ekinezya: Bazı araştırmalarda bağışıklık sistemi üzerinde destekleyici etkiler sağladığı bildiriliyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, bitki çaylarının bir “mucize” olarak görülmeden, dengeli ve bilinçli tüketilmesi gerektiğini hatırlatıyor.

Kapat